7 Nisan 2010 Çarşamba

Emek Yıkımı!


istanbul'un, türkiye'nin en güzel sinema salonlarının başında gelen sinemadır.

ben 7 yıldır istanbul'da yaşıyorum, benim emek sinemasında öyle sürekli anlatabileceğim anılarım yok, ilk gidişimin üzerinden de çok geçmedi aslında, 26. uluslararası istanbul film festivalinde "the fountain" filmini izledim balkonundan, altyazıları çok görememiş olmama kızarken, o atmosferde film izlemenin keyfi, kızgınlığımı bastırmıştı.

daha sonra yapılan festivallerde film seçmek yerine, emek sinemasını seçiyordum, o tadı alabilmek adına.
bu sene festival yaklaşırken, listede emek sinemasının olmayacağını ve yerine alışveriş merkezi yapılacağı söylendi. şimdi merak ediyorum beyoğlu'na neden bir alışveriş merkezi yapılıyor?

istiklal caddesi başından sonuna kadar hemen her markanın kendine ait mağazalarının olduğu, cadde üzerinde bulunan pasajlarla ucuza alışveriş yapmak isteyenlere hitap eden, fast food restaurantlarından, lüks lokantalara ve cafelere kadar içinde her türlü yeme-içme mekanlarını barındıran bir cadde, şimdi böyle bir caddeye hangi mantıkla bir alışveriş merkezi yapılıyor, insanların alışveriş sıkıntısına çözüm getirmek değil, yeme-içme mekanlarının azlığı değil, ucuz ürün satışının olmaması değil, bir alışveriş merkezinin açılması için bunlardan başka ne gibi bir sebep olur onun yorumunu yapamıyorum. kimse çıkıp; açılsın, istihdam sağlar falan demesin, alışveriş merkezlerinin hali perişan, mağazalara giden yok, belirli markalar satış yapabiliyor onların dışındakiler sinek avlıyor bu durumda belli süre sonra daha çok insan parasız ve işsiz kalıyor. belli ki yine birilerini zengin ediyorlar, yıkımı üstlenen firma hollanda firmasıymış sanırım, merak ediyorum hollanda'da kaç tane tarihi mekan yıkılıp yerine alışveriş merkezi yapılıyor.

bütün avrupa barındırdığı tarihi dokuyu korumaya çalışıp, bunu turistlere göstererek üzerinden para kazanırken, bizim memleketimizde tarihi ne varsa yıkılıp yerine dev alışveriş merkezleri yapılıyor. tarihi, anıları, güzellikleri yok ediyorlar ve bunun sonunda insanları ve insanlığımızı yok ediyorlar. roma'da neredeyse bütün tarihi mekanlarda, belli bölümlerinde de olsa restorasyon çalışmaları yapılıyor, yapılan bu çalışmalar turistik gezi için gelen ziyaretçilerden alınan paralarla, kazanç olarak geri dönüyor ülkeye.
bizim ülkemizde işlemeyeni kurtarmak yerine satıyorlar, aynı zihniyetin son icraatı emek sinemasının bulunduğu binayı yıkıp yerine alışveriş merkezi yapmak.
kadir topbaş doktor ünvanlı bir mimar, bir mimar nasıl olur da uzmanı olduğu bu konularda bu derece düşüncesiz ve umursamaz davranır anlamıyorum, bunca yaptıklarına rağmen en azından bildiği bir şey olduğunu düşündüğüm bu konuda daha hassas davranması gerektiğini düşündüm(biraz iyimserim galiba).

festivalde film izlemeye emek sineması yerine, yıllarca porno film gösterilmiş beyoğlu rüya sinemasına gitmek bana çok üzüntü veriyor, tarih ve istanbul düşmanları elleriniz kırılsın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder