7 Haziran 2010 Pazartesi

A Tribute to Tim Burton..



Rüyaların Yönetmeni..

Genellikle izlediğim filmleri yazıyorum ama yazmadan edemeyeceğim, haftasonu bir Tim Burton gecesi ve hatta sabahı yaptık. Neredeyse bütün Tim Burton filmleri elimizdeydi ancak hepsini bir çırpıda izlemek çok da mümkün olmuyormuş.

Eski ve efsane filmle başladık; "Beter Böcek", yine aynı tadı aldık desem yalan olmaz. Zamanın teknolojisine ve film endüstrisine göre oldukça üst düzey bir yaratıclık var, zaten herkes biliyor Tim Burton rüya aleminin ne tür bir alem olduğunu.

Ardından son film Alice Harikalar Diyarında geldi, çok da harika olmayan bir diyarda Alice'in yaşadıklarını gördük ki, sinemada gitmediğim için pişmanlık duydum. Ne olursa olsun bir Tim Burton filmini daha kaçırmam sinemada, buna karar verdim. Ardından araya korku filmi sıkıştıralım çabasına girince Tim Burton bi süre yalan oluverdi. Hatamızı sabah kalktığımızda anlayınca hemen geçtik bilgisayar başına, film ise ; Big Fish (en sevdiğim filmlerdendir), bittiği anda yine pişman olduğumuzu unutup korku filmi dedik, sırada Shutter filmi vardı.

Shutter her yönüyle klişe bir korku-gerilim filmi, yine uzak doğu insanının sahip olduğu korku ögeleri vardı, karanlık, ruhlar vs, bir de bunları hollywoodla birleştirince tam anlamıyla bir klasik korku filmi olmuş. (klasik dediysem unutlmaz anlamında değil).

Ve ardından Charlie'nin çikolata fabrikasındaydık, (çikolatayı sevmeyenler olsa da :) ). Sinemada izlediğim de hayran olduğum filmi izlerken yine yeniden hayran oldum ve aynı keyfi aldım diyebilirim.

Son olarak Tim Burton'ın oyuncularına karşı saplantılı biri olduğunu düşünmeye başladım, her filmde en az iki oyuncu daha önceki filmlerinde oynamış oluyor. Biraz değişiklik ya da ne bileyim farklı yüzler iyi gelecektir. (Tim Burton'a tavsiye de verdim ya artık gözüm açık gitmez, oku bunları Tim :) ).

Tim Burton gecesi öyle sanıyorum ki kalan filmleriyle devam edecek.