11 Temmuz 2012 Çarşamba

Cafe De Flore (Ruh Eşim)



Yönetmen: Jean Marc Vallee
Senaryo: Jean Marc Vallee
Oyuncular: Vanessa Paradis, Kevin Parent, Helen Florent, Evelyne Brochu

Sinema dediğimiz o büyülü dünya var olduğundan beri var olan bir soru; "Aşk nedir?". Aynı zamanda yüzyıllardır cevabı bulunamamış sorulardan biri. Günümüz dünyasında cevabı aranan en büyük soru belki de.

Geçtiğimiz hafta yine bu soruya cevap olmaya çalışan, farklı yönleri görmeye, göstermeye çalışan bir film izledim, şu sıralar gösterimde. Film C.R.A.Z.Y. isimli çok çok sevdiğim filmin yönetmeni olan Jean Marc Vallee'e ait. Kendisinin filmlerinde hissedilen o samimiyet duygusunu her yönetmende bulamıyor insan.

Filmimiz temelde, çocukluk aşkıyla evlenmiş bir erkeğin bir başkasına aşık olup karısını terketmesinin yaşattığı travmaları konu alıyor. Birbirlerinin kaderleri olduğuna inanmış iki sevgilinin, ayrılmalarının bıraktığı izler, açtığı yaralar, vicdan denen aşkta yeri olmayan o duygunun üstlerine çöküşü, hepsini karakterde görebiliyorsunuz.

Erkek ana karakterimiz olan Kevin Parent, çok da tanıdık bir oyuncu değil ( en azından benim için) fakat popüler oyunculardan sıkılan insanlara ilaç gibi gelecektir. Rolünün hakkını vermiş. Film içinde kilit kadın oyuncu rolünü 3 güzel oyuncu paylaşmış ve üçü de kendi yansıtmaları gereken duyguyu son derece güzel yansıtmışlar. Kısacası oyuncu seçimleri çok başarılı.

Görsel açıdan çok büyük beklentilere girmenin saçma olacağı filmimiz kendine yetecek kadar görselliğe sahip, belli detayları muhteşem işlemişler fakat bunu söyleyerek kendinizin yakalaması gereken detayı gözünüze sokmak istemem. Film içinde dj olan ana karakterimizin verdiği partilerin çok abartılı eğlence görüntülerine sahip olmaması, karakterin iç dünyasını yansıtma açısından yardımcı olmuş diyebilirim.

Filmle ilgili söyleyecek bir çok şey bulabilecek olsam da yazmıyorum, detayları kaçırmayasınız diye.

Ruh eşinizi bulabildiniz mi ya da ruh eşi diye bir şey var mı gerçekten?

Mutlaka gidin görün bu filmi, klasik bir aşk filminden çok daha fazlasını bulacaksınız.

İyi seyirler..

10 Temmuz 2012 Salı

Prometheus


Yönetmen: Ridley Scott
Senaryo: Jon Spaihts, Damon Lindelof
Oyuncular: Noomi Rapace, Logan Marshall - Green, Michael Fassbender

Aramaya inanmak dedikleri bu olsa gerek. Prometheus merak ettiğiniz sorulara cevapları aramak zorunda olmanız gerektiğini anlatmaya çalışan bir bilim-kurgu filmi. Uzun zamandır bilim-kurgu filmi izlememiş bünyeme iyi geldiğini ve filmi genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim.

Ridley Scott bilim-kurgu türünde Alien filmini çekerek hepimizi etkilemeyi başarmış bir yönetmen ve tekrar benzer tarzda bir filmle karşımıza gelmiş olması da güzel bir gelişmeydi, haliyle beklentileri de yüksek tutmamıza neden oldu. Bu tarzda filmlerde diyaloglar genelde teknik detaylardan bahsettiği için, filmin aslında içerde ne anlattığını diyaloglardan çıkarmak güç oluyor. Bana göre diyalogların anlatmadığı bir konu, etkileyiciliğini yitiriyor bu yüzden bilim-kurgu tarzını konuya odaklanmadan, görsellik odaklı izliyorum.

Film görsellik açısından son derece etkileyici, mekanlar ciddi anlamda görsel bir şölen sunulmasına yardımcı olmuş. Kurgulanışı sıkıcı olmasını engelleyerek filme kendinizi kaptırmanızı sağlıyor. Sanki oyuncu seçimlerinde biraz hata yapılmış gibi geliyor fakat bunların yerine alternatif kim olsaydı derseniz fikrim yok diyebilirim ama içime sinmeyen bir şeyler var oyuncularla ilgili. Filmde ölüm döşeğindeki şirket patronunu canlandıran Guy Pearce adeta Benjamin Button'ın yeni doğmuş hali gibiydi.Charlize Theron'a gelirsek, hala taş gibi ama yine de bu filmde neden var çözemedim.( çözememe konusunda yalnız değilim bunu biliyorum). Kendisi futbol programlarında bacakları görünsün de program izlensin diye çıkarılan kadın futbol yorumcuları gibiydi filmde. Ne işe yaradığını bilen yok.

Filmin anlatmak istediği konuya gelince, cevaplarını aradığınız sorularınızı kovalayın diyor, aramaya inanın diyor. Tanrı bizi yarattı, peki tanrı kim? sorduğu soru buydu aslında ama cevabını yine bulamadılar ve devam edeceğine dair sinyallerle bitirdiler filmi. Filmin sonunda sanki alien filmlerine bir gönderme mi vardı bilmiyorum, o yaratık alien filminde gördüğümüz yaratığa çok benziyordu zira.

Uzun zamandır gösterimde olan bu filmi hala izlemediyseniz ve bilim-kurgu tarzını seviyorsanız mutlaka izleyin derim.

İyi seyirler...