2 Mart 2010 Salı

500 Days Of Summer


Yönetmen: Marc Webb
Yazanlar: Scott Neustadter &Michael H. Weber
Türü: Komedi, Dram, Romantik


Aşk hayatımızı kader mi belirler yoksa tesadüfler mi?

İşte bu sorunun cevabını arıyor "500 Days Of Summer", buluyor mu, bulamıyor mu o izleyiciden izleyiciye göre değişiyor işte.

"500 Days Of Summer" klasik bir romantik komedi filmi değil, içinde çok daha fazlasını barındırıyor, sorguluyor, klişe romantik komedi filmleri kadar güldürüp eğlendirmiyor, aşkın çektirebileceği acılara tanıklık etmemizi, çok süründürmeden, acitasyona girmeden bizlere gösteriyor.

Film biten ilişkilerin ardından mutlu günleri düşünüp acı çektiğimizi ve sürekli bunun özlemiyle kendi hayatımızı berbat ettiğimizi gözüme sokuyor, olanı biteni görmeden, dışarıya bakmadan geçirilmiş günler, aylar, hatta yıllar. Yanlışlığın, yanlışların, aslında birer işaret olan ama görmek istemediğimiz herşeyin nasıl sonradan farkına vardığımızı Tom'un gözünden bize gösteriyor.

Filmin sonunda Tom'un geç de olsa farkına vardığı bazı gerçeklerin farkına varabilmeyi herkesin istediğine eminim. Yanlış anlaşılmasın filmin aşkın kötü birşey olduğunu anlatmıyor, acı çektirmeyen aşklar da var elbette, sadece bir bakış açısı diyelim filmin içeriğine.

Benim filmdeki favori diyaloğumu yazmadan edemiyorum;


Au..:seni daha önce gördüm mü?

Tom: beni mi? Sanmıyorum..

Au...:Angeles Plaza'ya gider misin?

Tom: Evet, sürekli. Şehirdeki en sevdiğim yerdir.

Au..: Seni orada gördüm galiba

Tom: Gerçekten mi?

Au..: Evet..

Tom: Ben seni görmedim

Au...: Belki bakmadığın içindir!


Tesadüfler mi? Kader mi? siz seçin..


Not: Filmin DVDsi şu anda satışta

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder